Medeni haklar, bir ülkede herkesin cinsiyet ve uyrukluk ayrımı yapılmadan sahip olduğu haklardır. Nişanlanmak, evlenmek, mal sahibi olmak gibi haklar medeni haklardandır. Medeni hukuk, kişilerin medeni haklarıyla, aile, miras, eşya ve borç ilişkilerini düzenleyen hukuk dalıdır.
Hem günü yakalamak hem de kadına karşı ayrımcılık içeren maddeleri ayıklamak amacıyla 1926’da kabul edilen ve 2001 yılının sonuna kadar geçerli olan Türk Medeni Kanunu (TMK), son 50 yıldır süren çabalar sonucunda değişti. Kadın hareketinin yoğun çalışmaları, kadınları çok ilgilendiren “Aile Hukuku” bölümünde ciddi değişiklikler yapılmasında etkili oldu. Eski kanunda kadının aile içindeki hak ve görevlerini kocasına göre tanımlayan ve kadını aile içinde yasal olarak kocaya tabi konumda tutan bir anlayış vardı. Aileye ve kadının ailedeki rolüne yeni bir yaklaşım getiren yeni Medeni Kanun, aileyi kadın ile erkek arasında eşitlik temeline dayalı bir ortaklık olarak tanımlar. Yasanın diline de yansıyan bu anlayış sayesinde “karı” ve “koca” kavramları yerini “eşler” kavramına bırakmıştır. Ayrıca, yasanın dili de önemli ölçüde sadeleştirilerek herkesin anlayabileceği hale getirilmiştir.